Hepimiz küçükken okullarımızda heyecanla kutladığımız yerli malı haftasını hatırlarız.
Günler öncesinden emek emek süslenen sınıflar, panolarda yer alan yerli malı haftası şiirleri ve resimleri ile kutlamaya başlarız.
Daha sonra düzenlenen yerli malı etkinliğini bekleriz heyecanla.
Belki arkadaşlarımızın önünde okuyacağımız şiirler ve şarkılar bizi heyecanlandırır, belki de yerli malı haftasına yakışır bir şekilde annelerimizin özenle hazırladığı atıştırmalıklar.
Yurdun dört bir yanında sofralarımıza kadar ulaşan ve her birinde ayrı bir emek hikayesi olan ürünleri arkadaşlarımızla paylaşma fikri bizi neşe ile donatır günlerce.
Sıralar kalabalık sofralara dönüşür zamanı geldiğinde.
Çeşit çeşit yiyecek çıkar beslenme çantalarından.
Elden ele dolaşmaya başlar tabaklar hem yer hem sofralarımıza ulaşan bu ürünler için minnet duyarız. Yerli malı yurdun malıdır. Bu verimli topraklardır karınlarımızı doyuran. Tutum, Yatırım ve Türk Mallarıdır. Paylaştığımız için çoğalır özenle hazırlanan yemekler. Önce gözler doyar sonra da karınlar.